9 Aralık 2014 Salı

Reggio Emilia Yaklaşımı Sohbetleri

Reggio Emilia'yı anlattığım gruplarda pek çok konuda sohbetler ediyoruz. Anneler bazen bana sorular soruyorlar. Bazılarını bu yazıda bulabilirsiniz;


- Reggio Emilia öğretmeni olmanın yolu biraz da bilmemekten mi geçiyor?
- Bilmediğimizi bilmekten ve bundan mutlu olmaktan, yani felsefe yapmaktan geçiyor diyebilirim sanırım. Evet... Ya da bilmiyorum, o halde mutluyum.

- ReggioEmiliaYaklaşımı na göre okul nasıl bir yerdir?
- Okul Reggio’ya göre yalnızca öğrenmenin olduğu yer değildir, çünkü öğrenme kesintisiz bir süreç, her yerde. Öğrenme hayat boyu devam eder.
Çocuk zaten öğrenmeye meraklıdır, öğrenme gücüne ve yeteneğine sahiptir. Okul ise ÇEVREyi hazırlayarak çocukları provoke eder ve çocukların hali hazırda öğrendiği bilgileri gözler önüne serer, ortaya çıkarır. Bunu projeler eşliğinde, dokümantasyonu kullanarak yapar.


* Çocuğu anaokuluna(!) giden bir annenin bana sorusu üzerine çocukla yaptığımız sohbet;
- Çocuğum öğretmeninin ezberlemesi için verdiği şiiri inatla ezberlemeye çalışıyor ama bir türlü ilk mısrayı bile ezberleyemedim. Ne yapabilirim?
Merve: Ezberlemek istiyor musun bu şiiri?
Çocuk: Evet, hı hı.
M: Neden?
Ç: Öğretmenime okumak istiyorum.
M: Neden öğretmenine okumak istiyorsun?
Ç: Sahneye çıkmak istiyorum.
M: Sahneye neden çıkmak istiyorsun?
Ç: Öğretmenim ve herkes beni görsün diye.
M: Sahne nasıl bir yer?
Ç: Bilmiyorum ki…
M: Neden seni görsünler istiyorsun?
Ç: Çok heyecanlanıyorum, öğretmenim benimle gurur duysun istiyorum.
M: Gurur duymak ne demek?
Ç: Yaa anneee, bilmiyorum kii.
M: O zaman neden gurur duysun istiyorsun?
Ç: Bilmiyorum.
Anne: Sen ezberleyemezsen, sahnede okuyamazsan olsun, başka bir arkadaşın okusun.
Ç: (Güldü) Tamam.
(Anneye soruları ben yazdım, o da çocuğuna sordu.)


- Reggio neden yapılandırılmamış projelere odaklanıyor?
- Yapılandırılmamış projeler çocuğun pek çok konuda derinlemesine araştırma yapmasına olanak sağlıyor. Yani odaklanmasına ve pek çok konuda "Kalıcı Bilgi" edinmesine yardımcı oluyor. Çocuk kendi ilgi alanını dikkatini toplayarak ve odaklanarak keşfedebiliyor.(Dikkat eksikliği olan çocuklar için de ayrıca önemli) Öğrenmeyi öğreniyor ve hatta bunu seviyor. Ayrıca sürekli fikir üretebiliyor, yaratıcılığı ketlenmiyor, bu özellikle istendiği için çocuk fikir-değer-iş-bilgi-ürün üretmeye meyilli oluyor. Problemlere çözümler üretebiliyor örneğin. Hatta teoriler üretip (bknz. KelebekEtkisi yazımdaki teoriler) onların gerçek olup olmadığını deneyebiliyor. Denemeler daha çok Yapılandırılmamış Projeler süreci boyunca gerçekleşiyor.

Yapılandırılmamış Projeler çocuğun merak ettiği pek çok konuda araştırma yapabilmesi ve uygulamaya geçebilmesi için çok daha teşvik edici. Sonuç odaklı etkinliklerin istenmemesi bu yüzden. Yapılandırılmış (sonuç odaklı) projelerde çocuk kendi isteği doğrultusunda fikir üretemiyor, sınırlanıyor, fikirlerini uygulayamıyor. Hazır bilgi çocuğun heyecanını tetiklemiyor. Ve dahası kalıcı da olmuyor. Öğrenme sürecinde keşfetme heyecanı daha etkili...
Reggio felsefesine göre sonuç odaklı etkinlikler hazırlamaktansa, ÇEVRE hazırlanıp çocuğun merakı provoke edilmeli. Her türlü bilgiyi çocuğun kendisi sorup araştırıp öğrenmesi ve yapılandırması sağlanmalı. Çevreyi, yani hem materyalleri hem sosyo-kültürel ortamı rehber olarak siz anneler düzenleyebilirsiniz.
Reggio Emilia yaklaşımı sonuç değil, süreç odaklı, sürecin getirilerini önemseyip gözlemliyor. Süreç ise her çocuğa göre değişip dönüşüyor.



- Çocuklar soru sorduğunda nasıl cevaplar verebiliriz? Kaç yaşına kadar bilgi vermemeyi sürdürmek gerekir?
- Bırakın bilgiyi kendi edinmeyi öğrensin, kendisi merak edip sorgulasın, araştırsın, keşfetsin, bilgiyi yapılandırsın. Böyle daha kalıcı olur edindiği bilgi. Yaş sınırı koymayabilirsiniz. Öğrenmeyi öğrenince kendi cevaplarını bulabilecektir.
CEVAP olarak kaçak cevaplar verebilirsiniz, şakaya vurabilirsiniz... "Sence neyin ayak izi olabilir?" diye ona da sorabilirsiniz cevap yerine, ki o soruyu soruyorsa genelde cevabını da düşünmüş oluyorlar, onun düşüncesini öğrenebilirsiniz :) Hatta belki de sizin de dikkatinizi çeksin diye size o soruyu soruyordur, cevap beklemiyor bile olabilir!
"BİLMEM" de güzel bir cevap seçeneği, herkesin -yetişkinlerin bile- her şeyi bilemeyeceğini de görür bu sayede...
Cevap olarak hazır bilgi vermemeliyiz. Bu doğru ya da yanlış diyemeyiz, NEYE GÖRE doğru, KİME GÖRE yanlış?
Araştırıp öğrenmesi için çevreyi hazırlayın, internetten bakabilirsiniz, kütüphaneye gidebilirsiniz, bilen biri (konunun uzmanı olabilir) ile tanıştırabilirsiniz... Yaş sınırı yok, bilgiyi kendi edinmeyi öğrenmeli.

- Çocukların sonucu bilmeleri meraklarını, sorularını, izlenimlerini olumsuz etkiler mi?
Fasulye çimlendirme yapmıştık, tekrar proje olarak başlasak?
- Tamamen çocuğunuza bağlı, meraklanabilir de hiç heyecanlanmayabilir de, denemelisiniz. Şöyle bir şey yapabilirsiniz, siz fasulyeyi cam kavanoza ekebilirsiniz, her aşamasını çocuğunuzun da görebileceği bir yere -salona cam önüne mesela- koyabilirsiniz. Önceleri siz su verirsiniz, onun ilgisini çekerse beraber devam edersiniz. Oğlunuz meraklanır soru sorarsa sohbet edersiniz. Merakı bu şekilde artabilir çünkü konu sizi onun ilgisine göre çook başka alemlere götürebilir, ilk yaşadığınız süreçten farklı bir süreçte olacaksınız. Her şeyden önce aynı zamanda değilsiniz, oğlunuz aynı yaşta değil, ÇEVRE aynı değil, şartlar aynı değil. Fasulye projesi diye başlarsınız, süreç içinde proje başka bir projeye bile dönüşebilir.



- Çocuğumun fotoğraf çekmeye yeteneği olduğunu düşünüyorum ama yaş olarak erken mi bilemiyorum. Sizce ne yapayım?
- Fotoğraf çekmek çocuğun 100 dilinden biri, öyle bir niyetiniz varsa hiç durmayın derim. Yetenek fark etmez, çocuğun dünyayı nasıl gördüğünü görmek için bile çok önemli bir kaynak olabilir çektiği fotoğraflar. Fotoğraf makinesi temin edebilirsiniz.

- Çocuğumun görselinin iyi olduğunu düşünüyorum. 260’lık bir puzzle’ı zorlansa da bakmadan yapabiliyor. Görsel alanda çocuklarımızı nasıl destekleyebiliriz?
- Yap-bozu bakmadan yapması görsel olabileceğine işaret, ama hangi alanda ilgisi var sohbet ederek de öğrenebilirsiniz. Resim yapması için teşvik edebilirsiniz, özellikle bakarak resim yapması için, çünkü kendisi zaten serbest resim yapıyordur istediğinde. Ressamların resimlerine beraber bakıp,
"Sence bu nasıl bir resim?"
"Sen olsaydın bu resmi nasıl yapardın???"
"Sence şu ayakkabıyı neden mor çizmiş ressam?"
"Sence ressam bu resmi çizerken ne hissediyordu?"
Gibi sorularla sohbet edebilirsiniz. Ufku açılır, yaratıcılığı da güçlenir, siz de farkına varırsınız düşüncelerinin.
Ressamların resimlerinden üç boyutlu herhangi bir objeye kadar bakarak çizmesini isteyebilirsiniz, isterse çizsin, 3 boyutlu ayrıca önemli ama! Killerle/ çamurla heykel de yapabilir.
Renk karıştırmak! Renklere isim de versin, mesela limon sarısı, sonbahar sarısı, elma kırmızısı, yanak pembesi dudak pembesi gibi saçma da olabilir... Daha da saçma olabilir. Ama karıştırıp elde ettiği renkleri o hayal gücüyle adlandırsın çok zevkli ve isteği artar, ve gerçekten harika renkler ortaya çıkıyor :) tual alıp yalnızca ana renkleri vererek belki beyaz ve siyah da daha sonra, kendi diğer renkleri elde edebilir. Şövalede resim yapmaya bayılıyorlar, saatlerini başında geçirebilir, ilham verici…



SSM’de Miro var…

- Miro’nun resimlerine internetten baktım, çocuğumun resimleri onunkine çok benziyor. Çok şaşırdım.
- Miro'nun resim yapma stili hakkında bir bilgim var, çok sevdim paylaşayım: Miro resimlerine tualde fırçalarını temizleyerek başlarmış !!! Yani gayet gelişigüzel hareketlerle fırçasını temizlerken resim yaparmış. Çocuklarınızın resimleri pek çok ünlü ressamın resmine benziyor olabilir, çok normal. Yine de sonuç değil süreçte keyif alması ve o üretim aşaması, yaratıcı düşüncenin gelişimi önemli.
ÜNLÜ bir ressamın ÇOCUĞUNUZDAN daha güzel resim yaptığını KİM söyleyebilir ??? :)



- Resme merakı olan çocuklarımızı nasıl desteklemeliyiz?
- Çocuğa materyal temin ederek, ÇEVREyi hazırlayarak, farklı sanat akımlarından gelen ressamların resimlerini gösterip üzerine sohbetler ederek, müzeleri gezerek ve yine eserler hakkında sohbetler ederek, her yaptığınız şey sonrası "Bunun resmini yapmak ister misin?" diye sorarak ve onu yüreklendirerek destek olabilirsiniz. Konu soyut ya da somut olabilir, hayallerini anlatırsa çizmesini isteyebilirsiniz, bir hikaye anlattığın(ız)da, yemek yaptığınızda mesela yaptığınız ânın, ya da "ne hissettiğinin" resmini çizmek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Sohbetlerde
"Sence bu nasıl bir resim?"
" Sen olsaydın bu resmi nasıl yapardın?"
"Sence şurayı neden öyle çizmiş olabilir ressam?"
"Sence ressam bu resmi çizerken ne hissediyordu?"
"Sen bu resme bakınca ne hissediyorsun?" gibi sorular sorabilirsiniz.

- Bir şeyi nasıl çizeceğini göstermeli miyiz yoksa hiç karışmayalım mı? Çocuğum bazen bana bir nesnenin nasıl çizildiğini soruyor. Ne yapmalıyım?
- Sizden bir şey çizmenizi isterlerse çizmeyin, kendininkiyle kıyaslıyorlar ve hevesleri kaçıyor sizin gibi yapamadıkları için. Ama onun resimlerinin güzelliğinden bahsedip cesaretlendirin, gelişecektir çizimi. "Sen denedin mi?" diye sorarak, denemediyse "Denemeden bilemezsin ki" diyebilirsiniz. Denemişse cesaretlendirin.

- Eline kağıt-kalem almayı sevmeyen bir çocuk için ne önerirsiniz? Çocuğum üç yaşında ve çok çabuk sıkılıyor.
- Resim yapma becerisi 4 yaşından sonra anlamlı şekillerle ortaya çıkmaya başlıyor genelde. Öncesinde karalamalar, daha sonra daireler vs diye gelişmeye başlıyor. Oğlunuzun yaşı küçük, kendisi de farkındadır çizemediğinin belki o yüzden hoşlanmıyordur çizmekten. Parmak boyası öneririm, evde siz de nişastayla yapabilirsiniz, Pinterest’te pek çok tarif var. Boyaları özgürce karıştırıp yeni renkler üretmesine fırsat verecek bir ortam sağlayın, ÇEVRE 3. ÖĞRETMEN, büyük bir kağıdı yere ya da duvara yapıştırabilirsiniz. Keyif alırsa büyük alanda boya yapmaya devam eder. Kaba motor gelişim aşamasında, küçük kağıt-kalemlerle değil daha geniş alanda büyük çizgiler ve renk çalışmaları cesaretlendirici olacaktır. Boyama ağzına almadığı müddetçe her yaşta zevk verir.

- Çocuğum 3 yaşında, karaladığı için resim yapmaya ara verdirdim. Henüz konuşma yeteneği de gelişmedi.
- Önerim resim yapmayı hiçbir zaman "siz" bıraktırmayın, ortalıklarda çeşitli boylarda hatta renklerde kağıtlar, çeşitli kalemler, özellikle renkleri rahat karıştırabileceği (suluboya gibi) boyalar olsun.. ÇEVRE hep hazır olsun yani.
3 yaş karalama dönemidir. Karalasın, renkleri karıştırsın yeni renkler üretsin, renkleri tanısın. Siz de sohbet edin, o konuşmasa da ! sorular sorun, renklerin isimlerini söyleyin sohbet sırasında. "Moru ne kadar güzel kullanmışsın!" diyebilirsiniz, hoşuna da gider motive olur. Beyni her şeyi kaydediyor aslında, göstermesi zaman alıyor bazen.
Kendisi de karaladığının anlamsız göründüğünü düşünebilir, motive edin ki çizim yeteneği gelişebilsin. Deneyim olmadan geliştiremez çünkü. İleride resimle anlatabilir size ne hissettiğini, düşündüğünü... Hikayeleri sevmiyor, kitap hiç dinlemiyor demiştiniz. Görsel yeteneğini geliştirirken sözel olarak da gelişmeye başlayabilir.



- Çocuğum cevabını bildiği, yakın zaman önce konuştuğumuz soruları tekrar soruyor. Neden olabilir? Nasıl cevaplar vermeliyim?
- Çocuklar genelde cevabını bildiği soruları sorarlar çünkü sizin ilginizi de o konuya çekmek isterler, ve/veya sizin "onayınızı" almak isterler.
İlk olarak kendi cevaplarını vermeyip de soruyla konuyu açmaları onay beklemelerine bağlı olabilir. Çocuğunuzun sizin "onayınızı" ya da "tebriğinizi" almak istemesi bir süre sonra olumsuza dönüp ona "ödül" gibi gelebilir ve sırf siz "aferin evladım" diyesiniz diye sizin istediğiniz cevapları bulmaya çalışabilir. Böyle bir sonuçla karşılaşmamak için çocuklara, "Hmm, çok ilginç bir düşünce..." "Ben o açıdan hiç bakmamıştım..." "Nasıl böyle değişik düşünebiliyorsun? Ben bazen yapamıyorum!" gibi kendi cevaplarını söylemelerine teşvik edici ve onları yüreklendirici cevaplar verebilirsiniz.


- Çocuğumuz para kazanmak/biriktirmek istiyor. Daha önce kumbarasında biriktirdiği paraları ihtiyaç sahibi ailenin çocuklarına verdi. Çok mutlu oldu başkalarının mutlu olduğunu görünce. Bu konu üzerinden nasıl devam edebiliriz?
- 2 kutu/kumbara ne derseniz adına, yapabilirsiniz. Biri kendi istediği şeyleri almak için, diğeri "ihtiyaç sahibi" kimselere yardımcı olmak için. Nakit yardımdan ziyade biriktirdiği parayla en sevdiği yiyecek, kıyafet, oyuncak alıp o ailenin çocuklarına verebilir kendisi. <3
Eğer bir arkadaşına bir hediye alıp vermek isterse kendi parasından harcayabilir, çünkü arkadaşı "ihtiyaç sahibi" değil!
Oyun gibi, kuralları beraber koyarsınız bunlar benim aklıma gelenler şu an. Bu oyun sırasında maddi-manevi pek çok şey öğrenecek, deneyimleyecektir. Bir proje konusu çıktı bile :) Kutulara para koyabilmek için bir şekilde eline para geçmesi gerekecek, siz vermezseniz "kazanması" gerekecek!
"Eee peki para nasıl kazanılır ki?"

Birlikte araştırıp karar vereceksiniz ;)

Reggio Emilia paylaşımları için Facebook'ta Reggio Emilia Yaklaşımı sayfamı takip edebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...