29 Nisan 2013 Pazartesi

Montessori Eğitimi (Reggio Emilia Yaklaşımı ile ilişkisi)

(21.02.2013)

Çocuklar... Onların sağlıklı gelişimi ve eğitimi... Ve ben Montessori'ye hayran kaldım!

Bugün Montessori eğitimiyle ilgili kaç tane video izledim bilmiyorum.

Bu eğitimin Eğitim Sosyolojisi dersinde bize gösterilmemiş olduğuna inanamıyorum. (...)

Şu anki eğitim sistemini unutun! Yeni bir dünyaya gidiyoruz :-)



Montessori eğitimi bir "alternatif eğitim" methodu.

100 yıl kadar önce İtalyan Maria Montessori tarafından geliştirilmiş. Eğitim sistemine, saygı ve teşviğe dayalı müthiş bir yaklaşım getirmiş Montessori.

Montessori aslında bir tıp doktoru. Doktorluk yaptığı zamanlarda da fakir çocukları ücretsiz tedavi edermiş. Çocuklarla haşır neşir ola ola çocukların aslında ne kadar büyük bir potansiyelle doğduklarını fark etmiş.

Yaptığı gözlemler sonucu çocukların bu potansiyellerinin yetişkinlerin yönlendirmesiyle şekillendiğini (geliştiğini ya da gerilediğini) keşfetmiş.

Maria Montessori bu fikrini ispatlamak için 1907'de Roma'nın en kötü varoş kesimlerinden birinde ilk Montessori Çocuk Evi'ni kurmuş, "Casa dei Bambini". Anne-babaları çalışan çocukların geldiği bu kreşin yöneticiliğini Montessori üstlenmiş.

Öncelikle çocuklara temizlik, yemek yapımı/servisi gibi işlerde büyüklere nasıl yardım edebileceklerini öğretmiş. Kısa zamanda çok hamarat olan çocukların 'haylazlıkları' azalmış ve her biri birer nezaket ve zarafet timsaline dönüşmüşler.

İlk zamanlarda öfkeli, sabırsız ve düzensiz çocukların eğitimle ne kadar uyumlu, düzenli, temiz ve mutlu olduklarını görmüş. Çocukların özsaygıları ve özgüvenleri artmış.

Çocuklar artık düzenli, sakin, sessiz, her şeyin yerli yerinde olduğu bir ortamda bir bozukluk olduğunda rahatsız olur olmuşlar. (Tim Seldin, "Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?")

Gelişime bakar mısınız!

Çocuklar düzensizlikten, gürültü patırtıdan rahatsız olmaya başlıyorlar!

Çocuklar düzen istiyor! Uyum istiyor! "Güzel"den anlıyorlar ve "güzel"i tercih ediyorlar.

Çocuklar keşfetmek istiyor!

Onları ketleyenler biz yetişkinleriz. Onları kendi korkularımızla korkutuyoruz. Onları kendi yanlışlarımızı yapmamaları için yönlendirmeye çalışıyoruz.

Ama çocuk meraklıdır. Keşfetmek ister. Ve en iyi öğrenme yolu da onu deneyimlemektir.

Çocuklar dokunmak, koklamak, tatmak, görmek ister. Ne yapacağını duymak değil!

Çocukların kendi başlarına hayatı keşfetmeye ihtiyaçları var; hem bilişsel, hem sosyal açıdan çok önemli bir ihtiyaç bu.

Yapmamız gereken tek şey onları teşvik etmek.

Çocukların özgüveni olan sosyal bireyler olmalarına izin verin!

----------------------------------------------------------------------------------------------------



Reggio Emilia Yaklaşımı Montessori'nin çıktığı İtalyan topraklarında, Montessori Methodu'ndan sonra çıkmış. Haliyle Reggio Montessori'den etkilenmiş. 

İki felsefe de çocuk odaklı olmasına rağmen Reggio çocuklara Montessori'de olduğundan daha fazla özgür alan verilmesi gerektiğini düşünüyor ve sosyal yapılandırmacı yaklaşımı daha fazla benimsiyor.

Şöyle ki, Montessori'de çocuklar belli Montessori materyalleri ile öğretmenlerinin gösterdiği şekilde oynayarak öğrenme sürecini yaşarken, Reggio'da çocuklar her türlü atölye malzemelerini kullanarak, özellikle doğal, yapılandırılmamış materyalleri de kendileri yapılandırarak oynuyorlar. Reggio'da öğretmenler çocuklara oyunları sırasında bir yardımcı gibi rehber oluyor, çocuklar kendi Reggio Projelerini yaparken çocukları provoke eden rolde karşımıza çıkıyor.

Yani Montessori'de ve Reggio'da öğretmenlerin "Rehber" rolleri de farklı şekillerde karşımıza çıkıyor.

Reggio Emilia ile Montessori arasındaki farklar için buraya tıklayabilirsiniz.

Reggio Emilia hakkında daha fazla öğrenmek için burayı tıklayabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...