İngilizce Kursu'nda Alternatif Eğitim

Aytuğ - Minenur - Şevval - Dilara - Fatmanur

Biz çocuklarla ders yaparken çok eğleniyoruz. :)

24 Şubat'tan beri her pazar çocuklarla İngilizce dersi yapıyoruz. Her biri o kadar güzel dinliyor, öyle çabuk öğreniyorlar ki... Başlarda çok şaşırıyordum ama artık alıştım :) Onları bu kadar istekli ve çalışıyor görünce çok mutlu oluyorum. 

Onlar bu kadar şevkliyken tempoyu artırıp daha fazla şey öğretmeye karar verdim ben de. Öğrendiğimiz cümle kalıplarını farklı şekillerde kullanıp nasıl çeşitli cümleler kurabileceğimizi öğreniyoruz. Böylece farklı kelimeleri de daha sık kullanabiliyoruz.

Çocuklara sınav olacağımızı söyleyince çok sevindiler! Sevindiler! Evet, sınav olmak için can attılar. Onlara sınavda kullanmak için yanlarında 2 kağıt getirmeleri gerektiğini söyledim. Evde hazırlayıp getireceklerdi bu kağıtları, biri o güne kadar işlediğimiz konuları kapsayan çalışma kağıdı, diğeri öğrendiğimiz kelimelerden oluşan sözlük kağıdı.

Aytuğ oradan; "Öğretmenim getirmeyenler ne olacak?" dedi, "Sınava almayın onları!" Çocuklar çok akıllı :) 

"Tamam" dedim ben de, "Getirmeyenler sınava girme hakkını kaybedecekler!"

Onlara sınav kağıtlarını hazırlamadan önce "Çalışma Kağıtları" hazırlamaya başlamıştım. 2 hafta tekrar edecektik konuları. Bu sınavla tekrar etmiş olduk biz de. Çocuklara, hazırladığım bu kağıtları da sınavda vermeye karar verdim. Böylece o gün herkesin elinde "Çalışma Kağıtları" ve "Sözlük Kağıtları" olacaktı. Getirmeyenleri de, getirenlerle affedip sınava alabilecektik.

Peki ne oldu?

Herkes hazırlamış, güzelce hazırlanıp gelmişti. Gözlerime inanamadım gerçekten. Aferim çocuklarıma :)

Son akşam ben de son hazırlıklarımı yaptım. Meyveleri, sebzeleri boyadım, mevsimleri kendi kağıdıma çizdim, berbat bir de canavar çizdim, bedenin parçalarını gösterebilsinler diye vs. Çocuklar da çalışma kağıtlarını boyayabilsin diye boyama kalemlerimi de alıp öyle gittim. Önceki hafta boya kalemi isteğimi unutmayan Minenur da getirmişti, güzelce boyayabildiler.

Geçtiğimiz 2 hafta sınavı yaptık. Tam 4 sayfa tuttu. Epey bir şey öğrenmişiz demek ki. Sınav kağıtlarımız da yukarıdaki renkli kağıtlardı.

Neden 2 hafta sürdü peki?

İlk hafta benim götürdüğüm çalışma kağıtlarını tam kavrayamamışlardı. Ben de tüm soruları oradan sordum. Ama onları epey de bir zorladım. Uzun ve karışık konuşmalar verdim hatta, boşluk doldurmaca yaptılar. Hayatlarında ilk kez görmelerine karşı performansları muhteşemdi.

O gün sınavı bitiremediler haliyle. Ben de onlara sınav kağıtlarını toplayacağımı, ertesi hafta tekrar dağıtıp sınava devam edeceğimizi, çalışma kağıtlarını güzelce çalışırlarsa sınavı çok daha hızlı ve doğru yapabileceklerini söyledim. Sevindiler. Eminim evde de çok çalışıp geldiler. Sonuç harikaydı çünkü.

Benim sınav anlayışım farklı. Çocuklara anlatmak da zor oluyor, "ALTERNATİF EĞİTİM" çok yaygın olmadığı için. Puanlama yapmadık mesela, zaman tutmadık, çalışma ve sözlük kağıtlarından faydalandılar, hatta yardım isteyen arkadaşlarına yardım bile ettiler :)

Onu da anlatayım, çünkü o fikir de çocuklardan çıktı.

 Hayatta herkes aynı hızda bitiremez her şeyi, gayet doğal bir şey bu. Aramızdan bazıları da sınavı bitirmekte zorlandı. Bizim de ders saatimiz kısıtlı olduğu için biraz daha hızlı olmamız gerekiyordu. Çözüm yine çocuklardan geldi;

Aytuğ "Öğretmenim, arkadaşımıza yardım edelim mi?"

İtiraf edeyim, ilk önce boş bulunup "Hayır, o kendi yapsın." dedim. Sonradan bu fikrin ne kadar güzel olabileceğini düşünmek nasip oldu neyse ki :) "Haydi arkadaşınıza yardım edin, eğer o da istiyorsa!"

İstedi. :)

Çocukları hep dinlemek gerek. Çok şey öğreniyorum, ne güzel!

Sonraki hedefim grup çalışmasıyla kendi sınav kağıtlarını doldurtmak.